Van Kedisi Çiko Sokaktan Sevgi Dolu Yuvaya Uzanan Bir Hikaye

Van’ın Erciş ilçesinde, diğer Van Kedileri gibi bir gözü mavi, diğer gözü yeşil olan ancak kömür gibi simsiyah tüyleriyle dikkat çeken bir sokak kedisi varmış. Bu kedi, diğer Van Kedilerinden farklı olarak siyah rengiyle dikkat çekiyor, bu yüzden de insanların önyargılarına maruz kalıyormuş. Bir gün bu Van kedisi hamile kalmış ve 3 beyaz, 1 siyah olmak üzere toplam 4 yavru dünyaya getirmiş. Ancak talihsiz bir kaza sonucu anne kedi hayatını kaybetmiş ve yavrular annesiz kalmış. Sokak şartlarına dayanamayan 3 yavru da birer birer ölmüş. Geriye kalan siyah yavru, hayatta kalmak için mücadele etmeye başlamış.

Van Kedisi Çiko’nun Sokakta Hayatta Kalma Mücadelesi

Siyah yavru, annesiz ve kardeşsiz bir şekilde sokaklarda yaşamaya çalışıyormuş. Soğuk kış günlerinde yiyecek bulmak, sıcak bir yer bulmak onun için büyük bir mücadele haline gelmiş. Üstelik, yaşadığı sokakta Nuriye Teyze gibi önyargılı insanlar varmış. Nuriye Teyze, siyah kedilerin uğursuz olduğuna inanan, sokak hayvanlarına karşı sevgisiz ve huysuz bir kadınmış. Kediyi her gördüğünde “Uğursuz kara kedi, defol buradan!” diye bağırır, onu kovalarmış.

Ancak üst sokakta yaşayan, sarı saçlı ve hayvansever bir kadın, kedilere her gün mama ve su vererek onların hayatta kalmasına yardımcı oluyormuş. Bu kadın, siyah kedinin de umudu haline gelmiş. Her sabah ve akşam, kediler onun kapı önünde toplanır, mama ve su için sabırsızlıkla beklerlermiş. Siyah kedi de diğer kedilerle birlikte bu kadının yolunu gözlermiş. Ancak Nuriye Teyze’nin nefret dolu sözleri ve itip kakmaları, kedinin içinde derin bir yara açmış.

Van Kedisi Çiko’nun Terk Edilmiş Evde Huzur Arayışı

Bir gün, sokakta terk edilmiş bir evin camı açık olduğunu fark eden kedi, içeriye atlamış. Evin içi boş ve sessizmiş. Merdiven boşluğunun olduğu odada, duvarın altında kendine küçük bir sığınak bulmuş. Burası onun için huzur dolu bir yer haline gelmiş. Artık kimse onu kovalamıyor, tekmelemiyor, “uğursuz” diye bağırmıyormuş. Evin sahibi ara sıra gelip camları açıp kapıyormuş, ancak kediyi fark etmemiş. Kedi, bu evi mesken tutmuş ve orada kendini güvende hissetmeye başlamış.

Ancak bir gün evin sahibi eve yeni kiracılar getirmiş. Yeni aile, evi boyamış, temizlemiş ve eşyalarını taşımış. Kedi, artık evin içine giremiyormuş çünkü camlara sineklik takılmış ve perdeler asılmış. Birkaç gün boyunca camın önünde bekleyen kedi, bir fırsatını bulup içeri girmeyi başarmış. Ancak bu sefer evde yeni eşyalar ve değişik kokular varmış. Kediyi fark eden aile, önce korkmuş, hatta onu yakalamaya çalışmış. Kedi, korkudan dolabın üstüne kaçmış ve orada saklanmış.

Yeni Yuva Arayışı ve Van Kedisi Çiko’nun Mutlu Sonu

Aile, kediyi yakalamaya çalışmış ancak başarılı olamamış. Kedi, açlık ve susuzluktan bitkin düşmüş, sonunda kendini evden dışarı atmayı başarmış. Sokakta yine Nuriye Teyze’nin nefret dolu sözleriyle karşılaşmış. Ancak bu sefer şansı yaver gitmiş. Başka bir sokakta, boş bir evin camı açık olduğunu fark eden kedi, içeriye girmiş. Bu evde yaşayan aile, kediyi görür görmez onun güzelliğine hayran kalmış. Van Kedisi olduğunu anlamışlar ve ona “Çiko” adını vermişler.

Çiko, artık sevgi dolu bir yuvaya kavuşmuş. Evde kendine ait bir köşesi, kumu, mama kabı ve oyuncakları varmış. Aile, onu bir evlat gibi seviyor, tüylerini okşuyor, onunla oynuyormuş. Çiko, sonunda huzur bulmuş ve hayatının geri kalanını bu sevgi dolu ailenin yanında geçirmiş.

Bu hikaye, hayvanların da hisleri olduğunu ve onlara şefkatle yaklaşmamız gerektiğini hatırlatıyor. Nuriye Teyze gibi önyargılı insanlar, hayvanların hayatını zorlaştırabilir. Ancak sarı saçlı kadın ve Çiko’yu sahiplenen aile gibi sevgi dolu insanlar, onların hayatını kurtarabilir. Lütfen, hayvanlara zarar vermeyelim ve onların da bir yuvaya ihtiyacı olduğunu unutmayalım.

Sayfamıza Gözatın: Hikaye Bahçesi